26 Aralık 2023 Salı

ÖLÜRÜM TÜRKİYE’M


 

           ÖLÜRÜM TÜRKİYE’M                   

         SELİMGÜRBÜZER

       Uzun yıllardır hem Bayburt Postası, hem En Politik adlı internet sitesinde yayınlanan yazıları 2023 yılı içerisinde Ölürüm Türkiye’m adlı üçüncü eserimi Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık’tan okuyucu ile buluşturmanın heyecanını yaşamak apayrı bir duygu seli olsa gerektir. Yayınlanan bu eserim 612 sayfa hacimli,   10 bölüm altında 100’e yakın makaleden oluşuyor:

      -Hayat öykümden Ölürüm Türkiye’m Sevda kareleri,

     -Ölürüm Türkiye’m Sevdama ruh katan Şahsiyetler,  

     -Türkiye’m Sevdasını Tehdit Eden İç ve Dış Mihraklar,

    -Fitne Katilden Beterdir,

    -Hepimiz Aynı Kilimin Desenleriyiz,

    -Türkiye’m Sevdasından Yeni Türkiye Yüzyılına Doğru,

    -Kimlik Bunalımı,

    -Kültür Buhranı ve Medeniyet Ruhu,

     -Rol Model Arayışları,

     -Sivil Toplum-Sivil Katılım-Sivil İnisiyatif vs. adlı bölümlerden oluşan kitapta, ayrıca Lise çağlarımda matbaasında çalıştığım Bayburt Postası Gazetesinin kurucusu Osman Okutmuş’u da “Kop Tipisi Işığı: Osman Okutmuş” başlıklı yazısı ile yâd etmiş oldum. 

        Kitabın yazarı olarak bu eserimi:

        Lise yıllarında 12 Eylül öncesi ülkü yolu şehidi kapı komşum Tuncay Onatça’nın, Üniversite yıllarında aynı Fakülteden arkadaşım PKK kurşunlarıyla karnında bebeği ile şehit düşmüş Yasemin Aykan (Tekin) ve Bayram Tekin çiftinin ve kendi fikir dünyamın oluşmasında çok büyük tesiri olan sonsuzluğa vurgun halet-i ruhiyeyle kar beyaz ölümle vuslata eren Muhsin Yazıcıoğlu’nun aziz ruhlarına ve hatıratlarına ithaf ettim.

        Kitabın önsözünde şu ifadelere yer verdim:

        “Ölürüm Türkiye’m ölümüne bir sevdadır. Çocukluğumuzdan gençliğe, gençliğimizden ihtiyarlığımıza ve ölene dek heyacanı hiç dinmeyecek sevda yüklü bir tutkudur bu. Hatta sevda yüklü bu tutku seli öyle derinlemesine ruh iklimimize işlemiş ki, geriye dönüp şöyle baktığımda hayat hikâyemin hemen her karesinde bunu görebiliyorum.

       Nitekim kaleme aldığım eser incelendiğinde Dede Korkut hikâyeleriyle doğup büyüdüğüm Bayburt’tan tutun da Dadaşlar diyarı Erzurum’da üniversite yıllarıma uzanan öğrencilik anılarımda, mezuniyet sonrası meslek hayatına başladığım Aziz İstanbul’un manevi ikliminde ve kuvayı milliye ruhunun merkezi Ankara’da meslek hayatımın devamında bir kısım kurumlarda yaşadığım, gördüğüm bir dizi hadiseler zincirinde de bunu görebiliyorum.  Derken hayatımın hemen her karesinde “Ölürüm Türkiye’m” heyecanı hiçbir şartta sönmeyen Kızıl Elma meşalesi bir sevda seli olduğunu idrak etmiş oldum. Hiç kuşkusuz iç dünyamda sönmeyen bu Kızıl Elma tutku selinin oluşmasında gençlik çağlarımda Kop Tipisi abidesi Osman Okutmuş’un, MHP ve Ülkü Yolu Eğitimcilerinden Yılmaz Saka’nın, Ölürüm Mihriban Türkiye aşkını şiirleriyle harmanlayan Abdürrahim Karakoç’un, sonsuzluğa ulaşmak aşkıyla yanıp tutuşan ve ‘Ölürüm Türkiye’m’ sevdasını kar beyaz bir ölümle ötelere kanatlandıran Muhsin Yazıcıoğlu gibi daha nice mümtaz şahsiyetlerin benim ruh iklimimde tesirlerinin çok büyük payı vardır. Ayrıca bu duygu yüklü düşünceler eşliğinde yıllar öncesinden çeşitli gazete ve dergilerde ve internet sitelerinde yazdığım makalelerimi bile Ölürüm Türkiye’m ruhu doğrultusunda yazıp şu an kitap haline gelmiş durumdayım da.  Madem öyle, kitap haline getirmiş durumdayız, o halde kaleme aldığım bu eserde Ölürüm Türkiye’m sevdası nasıl duygu yüklü tutku seliymiş hep birlikte satır satır izleyip görmüş olalım.”

       Kitabın kapak tanıtımı bölümünde ise şu ifadelere yer verdim:                    

       “Mondros’un ağır şartlarını kanıyla ve canıyla bir çırpıda silip atan Necip Türk Milleti bundan böylede önüne çıkacak daha nice zor şartların üstesinden gelebilecek güçtedir elbet. Tarihe şöyle bir göz attığımızda I. ve II. Dünya Savaşları tüm olumsuz şartlarının bize olan etkisi  ‘yol vergisi’, ‘ekmek karnesi’ ve ‘gaz kuyruğu’ olarak yansımıştı. Neyse ki Necip Türk Milleti o söz konusu ağır ekonomik şartların altından kalkamayan şeflik idaresine karşı sandıkta “Yeter artık söz milletindir” fermanıyla iradesini ortaya koydu da bir nebze olsun nefes alabildik. Ama baktılar ki, halkın büyük teveccühüyle seçilen Adnan Menderes’in Başbakanlığında yönetilen Cennet Vatan Türkiye ayağa kalkacak,  hemen alelacele içte ve dışta zinde güçler düğmeye basıp 27 Mayıs darbesiyle birlikte idam ederekten bedel ödettireceklerdir. Derken her on yılda bir yapılan darbelerle halkın iradesi kesintiye uğratılıp Türkiye’nin çağ atlama azminin önüne set çekmiş oldular. En son geldiğimiz noktada ise 15 Temmuz Paralel İhanet Çetesi Darbe girişimiyle önümüz kesilmeye çalışılsa da bu kez umduklarının tam aksine hevesleri kursaklarında kala kalıp hain darbe girişimi akamete uğratılabilmiştir. Ancak bu demek değildir ki, zinde güçler bu işten vazgeçip bir daha milletimizin yakasına yapışmayacaklardır. Baksanıza hiçte milletimizin yakasından düşecek gibi gözükmüyorlar. Hani atalarımızın “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” diye söylediği bir söz var ya, aynen öyle de dün olduğu gibi bugünde yine milletimize ince ayar çekme planı peşindelerdir. Hele necip milletimizin ‘Yeni Türkiye Yüzyıl’ına giden yoldaki heyecanının bir türlü bitip tükenmediğini gördükçe bu kez kültürel kodlarımızla oynayacak kadar da gözü dönmüş halde oyun içinde oyun kurmak peşindelerdir.  Tarih bilincinde olanlar çok iyi bilir ki Tanzimat’la başlayan batı hayranlığı mankurtluğu içimizi içten içe kemirip kültürel kodlarımızda öyle derin yaralar açmıştı ki, en nihayetinde Osmanlıyı hasta yatağına düşürüp çöküşümüze neden olmuştu. Hatta bu dönemle başlayan batı hayranlığı sevdası halkın kültürel dokusunu tahrip etmekle kalmamış aynı zamanda halkla devlet arasında güven kaybına da yol açmıştı.

          Her neyse olanlar olmuştu bikere, bu günde halktan kopuk mankurt havariler kirli emellerinin peşinde koşa dursunlar, asıl bizim için önemli olan 15 Temmuz 2016 darbe girişimine karşı kazandığımız diriliş ruhunu ve kültürel kodlarımızı her şartta ve ahvalde iri ve diri tutma beceresini gösterebilmek çok mühimdir.  Şu çok iyi bilinsin ki, Yeni yüzyıl Türkiye yolunda diriliş ruhumuzdan ve kültürel değerlerimizden taviz vermediğimiz sürece aydınlık yarınlar bizim olacak demektir. İri ve diri olmaya mecburuz da. Çünkü şöyle geriye dönüp baktığımızda dünden bugüne Ölürüm Türkiye’m yolunda nice bedeller ödendi,  bunu kâh 27 Mayıs darbesinde, kâh 12 Mart muhtırasında,  kâh 12 Eylül darbesinde,  kâh 28 Şubat Postmodern darbesinde, kâh 15 Temmuz Paralel İhanet Çetesi darbe girişiminde hep birlikte görüp yaşadık. Neyse ki bu tür bedel ödemelerle canı yanan insanımız, artık bir daha canı yanmaması için havadan, karadan atılan bomba ve mermilere,  hatta üzerine gelen tanklara karşı göğsünü siper ederekten Yeni Yüzyıl Türkiye Kızıl elmasına ışık yakmış oldu da.  Ve en nihayetinde onca yaşanmışlıkların ardından artık millet ve devletin elle ele verdiği büyük bir sıçrayışla çağ atlayacak Yeni Yüzyıl Türkiye’nin eşiğine gelmiş olduk.  Öyle ki geldiğimiz noktada vesayet odaklarının cirit atamadığı bu kutlu yürüyüş bize Allah Resul’ünün Mekke ve Medine halkı ile beraber yürüdüğü çağı da hatırlatmakta. Hele şükür Türkiye’yi artık sırça köşklerde yaşayan Simonlar yönetmiyor, tam aksine bu milletin bağrından çıkmış Anadolu çocukları yönetmekte. Üstüne üstük Türk tipi Cumhurbaşkanlık modeliyle yönetiliyoruz. Baksanıza Osman Gazi ve Şeyh Edebali ikilisinin Söğüt otağında Osmanlının kuruluş mayasını çalıp akabinde oluşturulan Toy meclisinin kararları doğrultusunda ortaya konulan adil yönetim anlayışının zenginleştirilmiş benzer uygulama örnekleri Yeni Yüzyıl Türkiye’sinde tesis edilmek üzere de. Dün nasıl ki Horasan erenleri, müftüler, müderrisler, kılıç kabzası kuşanan alperenler Söğüt Beyliği’ne sevk edilerekten Türk’ün nabzı Osmanlı Beyliği’nde atıp Nizam-ı âlem olmuşsak, bugün de Yeni Yüzyıl Türkiye koşusunda millet devlet el ele gönül gönüle verip yeniden diriliş hamlesiyle âleme nizam olabiliriz pekâlâ. Nitekim necip milletimizin 15 Temmuz Paralel İhanet Çetesi Darbe girişimine karşı tankların altına yataraktan darbe girişimini önleyip akabinde tutulan vatan nöbetleri eşliğinde 7 Ağustos günü Yeni kapıda “Hep Birlikte Türkiye olacağız “ fermanıyla Yeni Yüzyıl Türkiye’nin doğuşuna ışık yakması bu muştuyu doğrulayan bir diriliş ruhudur bu.”  

   Bu arada pek çok okur Selim Gürbüzer kimdir diye merak etmekte. Aslında kendimden bahsetmeyi sevmem, yine de okuyucumun merakını gidermek adına kısaca özgeçmişimi şöyle özetleyebilirim:

     Özgeçmiş:

    Selim Gürbüzer, 1965 yılında Bayburt’ta doğdu, evli ve biri kız, biri erkek 2 çocuk babasıdır. İlköğretimini Bayburt Yüzbaşı Şehit Agâh İlkokulu, Orta öğretimini Bayburt Ortaokulu, Lise öğretimini Bayburt Lisesinde tamamladıktan sonra Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Biyoloji bölümünü bitirdi. Meslek hayatında bir yandan kamuda görev yaparken diğer yandan da büyük bir gayret ve özveri göstererekten Anadolu Üniversitesinin iki yıllık ön lisans fakültelerinden sırasıyla; AÖF Medya İletişim, AÖF Radyo Tv, AÖF İlahiyat, AÖF Veteriner Sağlık ve AÖF Tarım Teknolojilerinden mezun olmayı başarabilmiştir. Bayburt’ta öğrencilik yıllarında Hoca Ali Matbaasında rahmetli Osman okutmuş ve oğullarının yanında Bayburt Postası gazetesinde çalışarak gazetecilik ruhunu kazanmıştır. Üniversite hayatının akabinde sırasıyla İstanbul, Balıkesir ve Ankara’da Milli Eğitim Sağlık Eğitim Merkezlerinde ve Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinde biyolog olarak görev yapmanın yanı sıra Gündüz Gazetesi, Alperen Dergisi, Nizam-ı âlem dergilerinde ve EnPolitik sitesinde araştırma incelemeleri yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca 2022 yılı sonunda KDY yayınlarından “Güneş Doğudan Doğar” ile 2023 yılı içerisinde ise sırasıyla “Medine’den Buhara’ya”, “Ölürüm Türkiye’m”, “Masonlar Marksistler Kapitalistler ve Biz” adlı yayınlanmış kitaplar ile en son yayınlanan “Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi” adlı eseri yayınlanmıştır. Şuan genç yaşta çalıştığı Bayburt postası Gazetesinde yeniden yazılarına devam ettiği gibi Türkiye Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumunda da Biyolog olarak görevini yürütmektedir.         

   Selim Gürbüzer’in Ölürüm Türkiye’m adlı eserine ulaşmak isteyenler aşağıdaki şu linkten temin edebilirler:

https://www.kitapyurdu.com/kitap/olurum-turkiyem/645701.html&filter_name=selim+gurbuzer

 

 

Yayın Tarihi:

04.04.2023

ISBN:

9789754490886

Dil:

TÜRKÇE

Sayfa Sayısı:

612

Cilt Tipi:

Karton Kapak

Kağıt Cinsi:

Kitap Kağıdı

Boyut:

15.5 x 23.5 cm

 Vesselam

    https://www.kitapyurdu.com/index.php?route=product/search&filter_name=selim%20gurbuzer

 

 

 

26 Kasım 2023 Pazar

5 MÜTHİŞ ESER ANKARA ATO KONGRE MERKEZİ TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ STANDINDA 04/12/2023 PAZARTESİ İMZA GÜNÜNDE OKURLARIYLA BULUŞMAK ÜZERE


 Güneş Doğudan Doğar

Selim Gürbüzer KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY)
Yayın Tarihi: 28.12.2022
ISBN: 9786254209062
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 454
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 15.5 x 23.5 cm
Masonlar Marksistler Kapitalistler ve Biz
Selim Gürbüzer KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY)
Yayın Tarihi: 05.05.2023
ISBN: 9789754491937
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 490
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 15.5 x 23.5 cm
Ölürüm Türkiye'm
Selim Gürbüzer KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY)
Yayın Tarihi: 04.04.2023
ISBN: 9789754490886
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 612
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 15.5 x 23.5 cm
Medine'den Buhara'ya
Selim Gürbüzer KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY)
Yayın Tarihi: 13.02.2023
ISBN: 9786254209864
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 512
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 15.5 x 23.5 cm

HAYY'DAN HU'YA YARATILIŞ MUCİZESİ

18 Ağustos 2023 Cuma

HAYY’DAN HU’YA YARATILIŞ MUCİZESİ Hücreden Allah’a


 

HAYY’DAN HU’YA YARATILIŞ MUCİZESİ

                                  Hücreden Allah’a

SELİMGÜRBÜZER

        Yaklaşık iki yıldır Enpolitikte yayınlanan Fen bilimleriyle ilgili köşe yazılarımı Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi başlığı altında Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık’tan çıkan eserimle nihayet okuyucu ile buluşturabildim.  Dergi boyutunda 603 sayfalık çok büyük hacimli kitabımı 10 bölüm altında kaleme alıp 92 ayrı makaleden oluşuyor. Kitabın yazarı olarak eserimi Bayburt eğitim tarihinde önemli izleri bulunan Biyoloji öğretmenim rahmetli Erol Kılıç ve Üniversiteden Hocalarıma ithaf edip kitabın önsüzünde şu ifadelere yer verdim:

         “Gençlik yıllarımdan bugüne Fen bilimlerine merakım nihayetinde bu kitabı yazmamı da beraberinde getirdi. Öyle ki Liseyi Tabii Bilimler bölümünden, Üniversiteyi Biyoloji bölümünde okuyor olmamın, meslek hayatımı Hematoloji, Mikrobiyoloji, Biyokimya, Deney Hayvanları ve Adli Tıp laboratuvarlarında biyolog olarak çalışıyor olmamın,  Ankara Büyük Şehir Belediyesinin Gazi Üniversitesi işbirliği ile açılan Belteks kurslarından birçok dalda edindiğim deneyimlerimin bu eseri ortaya koymamda çok büyük katkısı oldu diyebilirim. Eser incelendiğinde içerik olarak Fen bilimlerine olan bakışımız materyalist ve evrimci dogma bir bakış açısıyla değil tam aksine mutlak ilim sahibi Yüce Allah’ın kullarına yaratılış mucizesi olarak lütfettiği  Düşünen insanlar için nice hikmetler vardır” düsturunca kaleme alınan bir eser olduğu görülecektir. Aynı zamanda bu eser iki yıl öncesinde Enpolitik internet sitesinde makale halinde yayınlanmış olan yazılarımın derleyip toparlayaraktan kitap haline getirilmiş bir eserdir. Madem yıllar öncesinde yayınlanan makaleleri kitap haline getirmiş hali bir eserdir bu, o halde bakalım gençlik yıllarımdan bugüne dek Fen bilimlerine olan merakımı ve tutku heyecanımı bu eserde nasıl dile getirmişim hep birlikte bir görmüş olalım.

        Gayret bizden, Tevfik Allah’tandır elbet.”

       Kitabın kapak tanıtımı bölümünde ise şu ifadelere yer verdim:                    

       “ Bir kısım bilim adamları ateizmin etkisi altında kalarak yaratılan her varlığı tesadüfi bir eser olarak görüp iki yüzyılı aşkındır pozitivist felsefi davası gütmekteler maalesef. Güya ellerine tutuşturulmuş içi boş pozitivist felsefi reçetelerle insanların yaratılış mucizesine olan inancını sarsıp inkâr noktasına getireceklerini sanıyorlar. Oysaki her şeyden önce sınırlarına hayallerin bile yetişemeyeceği uçsuz bucaksız bir âlemde yaşıyoruz. Dolayısıyla böylesi uçsuz bucaksız bir âlem içerisinde yaratılış mucizesini insanların nazari dikkatinden göz ardı edilip inkâr etme noktasına nasıl getirilebilir ki? Düşünsenize içinde konumlandığımız samanyolu galaksisi bile yüz milyar rakamlı gibi bir sayıya tekabül ederken en az bunun iki misli kadarda galaksi âlemin hudutları içerisinde aydınlık güneşimiz gibi iki yüz milyar rakamlı bir sayıda yıldızlar topluluğunun varlığı söz konusudur. Şimdi gel de sınırlarına insan hayallerinin yetişemeyeceği böylesi mükemmel varoluş ve yaratılış mucizesi karşısında ne mümkün ki görmezden gelinip inkâr ediniversin. Bir kere her şeyden önce insan olarak bizatihi kendi ruhi ve bedeni varlığımız küçük bir âlemdir, hatta bu noktada insan için büyük âlem diyen âlimlerde var. Her ne kadar pozitivist felsefi akımlara kapılan bir kısım aklı evvel bilim adamları yoktan varoluşu inkâr etseler de bu hususta Elmalı Hamdi Yazır’ın “Ma’dûmun kendi kendine vücuda gelmesi, zâtî yok olanın bizatihi var olması imkânsızdır”  anlamında dile getirdiği; olmayan bir şey kendiliğinden var olamayacağı gibi hiçbir şeyde kendi kendine ademden vücut (yokluktan varlığa) bulamaz gerçeğini değiştiremeyecektir.

       Evet, dile getirilen bu ifadede yokluk ademi temsil eden bir kavram olarak anlam kazanırken, varlıkta vücudu temsil eden bir kavram olarak anlam kazanmakta. Dolayısıyla Sezai Karakoç’un “Yoktan da vardan da öte bir vardır, Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır” şiirinde yerini bulan ilahi mucizenin üzerine söz söyleme cüretinde bulunmaya yeltenen bir takım pozitivist, felsefi ve materyalist akımların ileri sürdükleri afaki hipotezler bilimsel çalışmalara asla kaynak teşkil edecek tezler olmayacaktır. Baksanıza adamlar yüzlerine taktıkları ‘Pozitivist Bilim’ maskesi altında sinsice önümüze koydukları yaratılışı inkâr eden içi boş suni reçetelerle insanları ruh köklerinden uzaklaştırıp maddenin kölesi yapma peşindelerdir. Her ne kadar etiketleri ve rozetleri cüsselerinden büyük bu tip sözde bilim adamlarının ikide bir ruh köklerimizle oynamaları canımızı sıksa da yine de oturup başımıza karalar bağlamak yerine asıl bu noktada bize düşen onların kirli emellerini boşa çıkartacak kendi varoluş kaynağımız yaratılış mucizesi tezlerimizi ortaya koymak olmalıdır. Hem kaldı ki bilimsel çalışmalara dayanak teşkil edecek tezler ortaya koyalım ki; bizden sonraki kuşaklar içi boş teorik suni hipotezlere kurban edilmesin.  Hele ki günümüzde adından sıkça sözü edilen uzay ve fen bilimleriyle iştigal eden teknofest gençlik adına bunu yapmaya mecburuz da. Zira böylesi teknolojik donanıma haiz gençliğe ne pozitivist bir akım ne evrimci bir akım ne de materyalist bir akım rehber olabilir. Şu iyi bilinmelidir ki; insanın ete kemiğe bürünmesinden hareketle onu sırf maddi varlık olarak görmek evrimcilerin tamda arzuladıkları hayvan mertebesine indirgeyici akla ziyan bir bakış açısıdır. Bu yüzden bizim bakış açımızda yer alan Yüce Allah’ın yarattığı her varlıkta tecelli eden mucize-i rabbaniyeler doğrudan bizim için yaratılış mucizesine olan inancımızı pekiştirmeye yettiği gibi inancımız gereği Âdem (a.s)’den bugüne insanı hep “Allah’ın mukaddes emaneti Eşref-i mahlûkat bir varlık”  olarak görmemize de yetmiştir.  Evrimciler gibi biz asla ve kat’a insanı maymun gören bir mahlûkat olarak görmedik görmeyiz de

        Unutmayalım ki insanı hayvan mertebesine ve maddi bir varlığa indirgeyen Darwinizm, Pozitivizm, Materyalizm ve Ateizm taraftarı akımlar Fen bilgisi derslerinde Yaratılış mucizesinden bahsedilmesinin bilime aykırı olduğundan dem vurmaktalar habire. Oysaki bilimin uğraşı alanı olan cemadat,  nebatat, hayvanat ve insanat kendi içinde başlı başına birer laboratuvar âlemler olup, bu söz konusu laboratuvar âlemlerinden neye elimizi atsak her bir fiil failine, eser ustasına, sanat sanatkârına nispetle Yüce Allah’ın Yaratılış mucizesine işaret etmekte. İşte Fen bilgisi derslerine bu yönden bakıldığında Yaratılış mucizesi dediğimizde bilimle hiçbir şekilde tezat teşkil etmeyip tam aksine Allah’ın ilim sıfatının tecellisi bir bilim dalı olduğu görülecektir. Bu nedenledir ki Fen bilgisi derslerinde işlenen her bir konunun Allah’ın yaratılış mucizesine ayna teşkil etmesi hasebiyle Hayy’dan Hu’ya Allah demekten kendimizi alamayız da. Düşünsenize 30 yıl öncesinde kendisi ateist olup ancak 56 yaşına geldiğinde insan DNA’sının şifrelerini çözüp bilim dünyasına adını yazdıran Dr. Francis Collins’in “Laboratuvarda çalışırken Allah’ın varlığını hissettim” haykırışıyla ateizmden yaratılış mucizesi çizgisine gelmesi Allah’ın ilim sıfatının bilim üzerinde tecellisinden maksadımızın ne olduğu noktasında meramımızı açıklık getirmeye yetmiştir. Her ne kadar yaratılış mucizesinin ilk anlarına şahit olmasak da ilk insanın topraktan vücuda geldiğini, kâinatta her var oluşun tesadüfi oluşuma geçit vermeyecek şekilde yaradılış gayesine uygun olarak yaratıldığını biliyor olmamız ve Yüce Allah’ın sıfatlarının yarattıkları üzerinde tecelli ettiğini görüyor olmamız bizim için iman etmemize kâfi sebeptir zaten. Zira Yüce Allah (c.c)  Onları, ilk defa yaratıp inşa eden diriltecektir. O (Allah ki) her türlü yaratmayı hakkıyla bilendir” (Yasin, 79) ayeti celilesi mucibince tıpkı yeryüzü sathını yağmurlarla diriltip envaı türlü bitkilerle Hayy kıldığı (diri, canlı tutup)  gibi ilk insanı da topraktan yaratıp ruh üfleyerek hayy kılmıştır. Madem öyle, bize bu noktada Yüce Yaradan’a hamdü senâ eyleyip yaradılış gayemize uygun Hu nefesimizle zikir eyleyerekten anmak düşer.

       Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi adlı eserimi temin etmek isteyenler aşağıdaki linkten temin edebilirler:

https://www.kitapyurdu.com/kitap/hayydan-huya-yaratilis-mucizesi/655974.html&filter_name=selim+gurbuzer

 

 

Yayın Tarihi:

07.08.2023

ISBN:

9789754492996

Dil:

TÜRKÇE

Sayfa Sayısı:

603

Cilt Tipi:

Karton Kapak

Kağıt Cinsi:

Kitap Kağıdı

Boyut:

20 x 28 cm

                           Vesselam.

https://www.kitapyurdu.com/kitap/hayydan-huya-yaratilis-mucizesi/655974.html&filter_name=selim+gurbuzer

 

    

 

 

13 Ağustos 2023 Pazar

HAYY’DAN HU’YA YARATILIŞ MUCİZESİ


HAYY’DAN HU’YA YARATILIŞ MUCİZESİ 
Hücreden Allah’a Gençlik yıllarımdan bugüne Fen bilimlerine merakım nihayetinde bu kitabı yazmamı da beraberinde getirdi. Öyle ki Liseyi Tabii Bilimler bölümünden, Üniversiteyi Biyoloji bölümünde okuyor olmamın, meslek hayatımı Hematoloji, Mikrobiyoloji, Biyokimya, Deney Hayvanları ve Adli Tıp laboratuvarlarında biyolog olarak çalışıyor olmamın, Ankara Büyük Şehir Belediyesi’nin Gazi Üniversitesi işbirliği ile açılan Belteks kurslarından birçok dalda edindiğim deneyimlerimin bu eseri ortaya koymamda çok büyük katkısı oldu diyebilirim. Eser incelendiğinde içerik olarak Fen bilimlerine olan bakışımız materyalist ve evrimci dogma bir bakış açısıyla değil tam aksine mutlak ilim sahibi Yüce Allah’ın kullarına yaratılış mucizesi olarak lütfettiği “Düşünen insanlar için nice hikmetler vardır” düsturunca kaleme alınan bir eser olduğu görülecektir. Aynı zamanda bu eser yıllar öncesinde birtakım internet sitelerinde makale halinde yayınlanmış olan yazılarımın derleyip toparlayaraktan kitap haline getirilmiş bir eserdir. Madem yıllar öncesinde yayınlanan makaleleri kitap haline getirmiş hali bir eserdir bu, o halde bakalım gençlik yıllarımdan bugüne dek Fen bilimlerine olan merakımı ve tutku heyecanımı nasıl dile getirmişim hep birlikte bir görmüş olalım. Gayret bizden, Tevfik Allah’tandır elbet. Selim Gürbüzer Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi | 7 ÖZGEÇMİŞ Selim Gürbüzer, 1965 yılında Bayburt’ta doğdu, evli ve biri kız, biri erkek 2 çocuk babasıdır. İlköğretimini Bayburt Yüzbaşı Şehit Agâh İlkokulu, Orta öğretimini Bayburt Ortaokulu, Lise öğretimini Bayburt Lisesinde tamamladıktan sonra Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Biyoloji bölümünü bitirdi. Meslek hayatında bir yandan kamuda görev yaparken diğer yandan da büyük bir gayret ve özveri göstererekten Anadolu Üniversitesinin iki yıllık ön lisans fakültelerinden sırasıyla; AÖF Medya İletişim, AÖF Radyo Tv, AÖF İlahiyat, AÖF Veteriner Sağlık ve AÖF Tarım Teknolojilerinden mezun olmayı başarabilmiştir. Bayburt’ta öğrencilik yıllarında Hoca Ali Matbaasında rahmetli Osman okutmuş ve oğullarının yanında Bayburt Postası gazetesinde çalışarak gazetecilik ruhunu kazanmıştır. Üniversite hayatının akabinde sırasıyla İstanbul, Balıkesir ve Ankara’da Milli Eğitim Sağlık Eğitim Merkezlerinde ve Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinde biyolog olarak görev yapmanın yanı sıra Gündüz Gazetesi, Alperen Dergisi, Nizam-ı âlem dergilerinde araştırma incelemeleri yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca 2022 yılı sonunda KDY yayınlarından “Güneş Doğudan Doğar” ile 2023 yılı içerisinde ise sırasıyla “Medine’den Buhara’ya”, “Ölürüm Türkiye’m”, “Masonlar Marksistler Kapitalistler ve Biz” adlı yayınlanmış kitaplar ile şu an elinizde bulunan “Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi” adlı eseri yayınlanmıştır. Şuan genç yaşta çalıştığı Bayburt postası Gazetesinde yeniden yazılarına devam ettiği gibi Türkiye Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumunda da Biyolog olarak görevini yürütmektedir. Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi | 9 Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Zooloji Hocamın Takdim Yazısı Çok yönlü, bildiklerini en kısa yoldan, veciz bir ustalıkla ifade eden, düşünce ufku geniş, sentez analizi ve vukufiyeti yüksek, donanımlı vatansever, milli ve yerli, yorulmaz gayyur bir değerimiz olarak, Selim ile müftehirim. Mesleki müktesebatının yanında, diğer sahalarda da kazandığı statüyle, bulunduğu her zeminde pozisyonunu farklı kılan bu gayret ve birikim, enerji isteyen sebat gerektiren iş olarak Selimi bu mevzuda da örnek bir insan haline getirmiştir. Bulunduğu her ortamda seçkin yerini korumasını bilen tevazu sahibi, imanlı insan olarak, bu üstünlükleriyle, talebelik yıllarındaki teşhis ve tahminimden çok daha ileri mesafeler kat etmiştir. Mukadder olan da bir ömür çok da ayrı kalmadık. Erzurum, Ankara ve nihayet iletişim imkânlarının verdiği avantajları hep kullandık, karşılıklı kullanıyoruz. Yolun açık olsun benim lV. Selimim. Meslektaşlıklar fikirdaşlıkla taçlandırılınca, ilişkiler daha da çift dikiş oluyor. Allah razı olsun. Prof. Dr. Kemal Solak Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi | 11 İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM: CANSIZ SANDIĞIMIZ CEMADAT ÂLEMİ ............................................................17 Büyük Patlama ve Diriliş ....................................................................................................................................17 Atom Çekirdeği....................................................................................................................................................20 Elementler Dünyası.............................................................................................................................................24 Çift Yaratılış Mucizesi..........................................................................................................................................31 Biyokimya Mucizesi.............................................................................................................................................34 Dünya Asla Başıboş Değil ..................................................................................................................................41 Deve Kuşu Yumurtası ve Dünyamız.................................................................................................................45 Dağlar Dünya Dönüşünün Şahidi.....................................................................................................................46 Üç Boyutun Dışında Boyut Var mı?.................................................................................................................49 Asli Vatan Cennet Yurdu ....................................................................................................................................52 2. BÖLÜM: GEZEGEN ÂLEMİ .....................................................................................................57 Güneşimi Kapatmayın........................................................................................................................................57 Yıldızlar Âlemi......................................................................................................................................................63 Gezegen Âlemi .....................................................................................................................................................71 Akşam Sefamız Ay Dede ....................................................................................................................................74 Denge Alem...........................................................................................................................................................78 3. BÖLÜM: MOLEKÜLER HÜCRE ÂLEMİ ................................................................................93 Biyogenez ve Abiyogenez...................................................................................................................................83 Hücreden Allah’a..................................................................................................................................................87 Hücre İçinde Tekne Turu...................................................................................................................................92 Hücre Bölünmesi Varoluş Mucizesidir............................................................................................................98 Kanser Hüceleri ve Kanserojen Maddeler......................................................................................................103 Mikro Nizam-ı Alem ...........................................................................................................................................108 Vücut Şehri............................................................................................................................................................113 Moleküler Biyolojik Alem..................................................................................................................................120 Biyomoleküler Nizam-ı Alem............................................................................................................................130 Kromozom Dünyası ............................................................................................................................................137 Kromozom Yapılarında Nükseden Anomali oluşumlar...............................................................................142 4. BÖLÜM: GENETİK ÂLEM........................................................................................................151 Genetik Mucize....................................................................................................................................................151 Döllenme Basit Bir Hadise mi?.........................................................................................................................158 Anne Karnında Vuku Bulan Dönüşümler.......................................................................................................162 Genetik Mutasyonlar ve Evrim.........................................................................................................................166 Mutasyonlardan Medet Ummak.......................................................................................................................173 Genetik Kod Dünyamız......................................................................................................................................179 12 | Selim GÜRBÜZER Popülasyon Genetiği ve Evrim..........................................................................................................................185 Protein Sentezi ve Evrim Senaryoları...............................................................................................................195 Genler Arasındaki Mucizevi Etkileşimler.......................................................................................................202 Eşeye Bağlı Kalıtım Mucizesi.............................................................................................................................215 Mendel Kanunları ve Evrim...............................................................................................................................225 5. BÖLÜM: HÜCRENİN İDARİ AMİRİ DNA’YA BAKIŞ ............................................................233 Adli Tıp’ta DNA’nın Önemi ..............................................................................................................................233 Ölüm Katılığı........................................................................................................................................................237 DNA Mucizesi......................................................................................................................................................238 DNA ile Birlikte Hayy’dan Gelir Hu’ya Gideriz............................................................................................243 DNA’nın Şifre Kodları ........................................................................................................................................250 Minaremiz DNA ..................................................................................................................................................259 RNA Mucizesi ......................................................................................................................................................261 6. BÖLÜM: VÜCUT SİSTEMLERİMİZ .......................................................................................267 Enzim Dünyası .....................................................................................................................................................267 Hayat Kaynağımız Hormonal Sistem ..............................................................................................................272 Biyolojik Eczacılarımız.......................................................................................................................................288 Göz Aydınlık Penceremizdir..............................................................................................................................292 Kalp Sistemi Mucizesi.........................................................................................................................................299 Kalp Bilgi Üreten Sistem mi?.............................................................................................................................305 Kan Dolaşım Sistemi Mucizesi..........................................................................................................................308 Kan Demek Can Demek ....................................................................................................................................312 Kan Grubu Genetiği............................................................................................................................................325 Lenf Sistemi Mucizesi .........................................................................................................................................335 Doku Mucizesi......................................................................................................................................................340 Kas Sistemi Mucizesi...........................................................................................................................................346 Deri Mucizesi........................................................................................................................................................350 Mimari İskelet Yapımız.......................................................................................................................................356 Kemik Sistemi Mucizesi .....................................................................................................................................359 İşitme Sistemi Mucizesi......................................................................................................................................369 Solunum Mucizesi ...............................................................................................................................................372 Ses Sistemi Mucizesi............................................................................................................................................378 Beyin Dağarcığımız..............................................................................................................................................382 Sinir Sistemi Mucizesi.........................................................................................................................................389 Hallüsinojenler.....................................................................................................................................................395 Burun ve Koku Alma Sistemi Mucizesi ...........................................................................................................400 Boşaltım Sistemi Mucizesi .................................................................................................................................402 7. BÖLÜM: HAYVANLAR ALEMİ ................................................................................................409 Hayvanlar Aleminden Kesitler..........................................................................................................................409 Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi | 13 8. BÖLÜM:BİTKİLER ALEMİ ......................................................................................................457 Her Nefes Sıhhat Oksijen Mucizesi .................................................................................................................457 Bitki Embriyosu....................................................................................................................................................461 Bitki Embriyosu ve Meyve .................................................................................................................................467 Bitki Hayatı............................................................................................................................................................472 Bitki Hayatı ve Yapraklar ....................................................................................................................................479 Bitki Hayatı ve Fotosentez.................................................................................................................................481 Bitki Hayatına Yön Veren Döngüler.................................................................................................................490 Bitki Ekolojisi .......................................................................................................................................................497 9. BÖLÜM: TOPRAK ANA, SU VE ENERJİ DÜNYAMIZ............................................................501 İnsan Topraktan mı Yaratıldı? ...........................................................................................................................501 Toprak Ana............................................................................................................................................................504 Su Ab-ı Hayattır....................................................................................................................................................512 DNA’ya Dirlik Veren Su mu?.............................................................................................................................515 Kıvrım Kıvrım Akan Sulardadır Bereket ........................................................................................................518 Vira Bismillah Diyerek Maviye Gönül Verdiğimiz Deryalar.......................................................................522 Enerji Mucizesi.....................................................................................................................................................527 Aman Petrol Canım Petrol.................................................................................................................................536 Tabiatta Olan Biteni Nasıl Okumalı?...............................................................................................................541 Isı ve İklim Mucizesi............................................................................................................................................551 Işık Mucizesi .........................................................................................................................................................558 Ekoloji Mucizesi ..................................................................................................................................................567 Eko Sistem.............................................................................................................................................................578 10. BÖLÜM: BİLİM DÜNYASI .........................................................................................................................585 Dünyaya Yön Verenler.........................................................................................................................................585 Kaptan Cousteau..................................................................................................................................................596 Sinema Dünyamız ve Kamera Teknikleri........................................................................................................599 Bu eser benim lisede Tabii Bilimler sınıfında Fen bilimleri alanında yetişmemde büyük pay sahibi olan rahmetli Biyoloji Hocam Erol Kılıç, hakeza üniversitede yetişmemde pay sahibi Prof. Dr. Kemal Solak, Prof. Dr. Mustafa Kuru, Prof. Dr. Adem Tatlı, Prof. Dr. İsmet Hasnekoğlu, Prof. Dr. Zekeriya Altuner Hocalarımın aziz hatıralarına ithaf olunur. Hayy’dan Hu’ya Yaratılış Mucizesi KAPAK YAZISI: Bir kısım bilim adamları ateizmin etkisi altında kalarak yaratılan her varlığı tesadüfi bir eser olarak görüp iki yüzyılı aşkındır pozitivist felsefi davası gütmekteler maalesef. Güya ellerine tutuşturulmuş içi boş pozitivist felsefi reçetelerle insanların yaratılış mucizesine olan inancını sarsıp inkâr noktasına getireceklerini sanıyorlar. Oysaki her şeyden önce sınırlarına hayallerin bile yetişemeyeceği uçsuz bucaksız bir âlemde yaşıyoruz. Dolayısıyla böylesi uçsuz bucaksız bir âlem içerisinde yaratılış mucizesini insanların nazari dikkatinden göz ardı edilip inkâr etme noktasına nasıl getirilebilir ki? Düşünsenize içinde konumlandığımız samanyolu galaksisi bile yüz milyar rakamlı gibi bir sayıya tekabül ederken en az bunun iki misli kadarda galaksi âlemin hudutları içerisinde aydınlık güneşimiz gibi iki yüz milyar rakamlı bir sayıda yıldızlar topluluğunun varlığı söz konusudur. Şimdi gel de sınırlarına insan hayallerinin yetişemeyeceği böylesi mükemmel varoluş ve yaratılış mucizesi karşısında ne mümkün ki görmezden gelinip inkâr ediniversin. Bir kere her şeyden önce insan olarak bizatihi kendi ruhi ve bedeni varlığımız küçük bir âlemdir, hatta bu noktada insan için büyük âlem diyen âlimlerde var. Her ne kadar pozitivist felsefi akımlara kapılan bir kısım aklı evvel bilim adamları yoktan varoluşu inkâr etseler de bu hususta Elmalı Hamdi Yazır’ın “Ma’dûmun kendi kendine vücuda gelmesi, zâtî yok olanın bizatihi var olması imkânsızdır” anlamında dile getirdiği; olmayan bir şey kendiliğinden var olamayacağı gibi hiçbir şeyde kendi kendine ademden vücut (yokluktan varlığa) bulamaz gerçeğini değiştiremeyecektir. Evet, dile getirilen bu ifadede yokluk ademi temsil eden bir kavram olarak anlam kazanırken, varlıkta vücudu temsil eden bir kavram olarak anlam kazanmakta. Dolayısıyla Sezai Karakoç’un “Yoktan da vardan da öte bir vardır, Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır” şiirinde yerini bulan ilahi mucizenin üzerine söz söyleme cüretinde bulunmaya yeltenen bir takım pozitivist, felsefi ve materyalist akımların ileri sürdükleri afaki hipotezler bilimsel çalışmalara asla kaynak teşkil edecek tezler olmayacaktır. Baksanıza adamlar yüzlerine taktıkları ‘Pozitivist Bilim’ maskesi altında sinsice önümüze koydukları yaratılışı inkâr eden içi boş suni reçetelerle insanları ruh köklerinden uzaklaştırıp maddenin kölesi yapma peşindelerdir. Her ne kadar etiketleri ve rozetleri cüsselerinden büyük bu tip sözde bilim adamlarının ikide bir ruh köklerimizle oynamaları canımızı sıksa da yine de oturup başımıza karalar bağlamak yerine asıl bu noktada bize düşen onların kirli emellerini boşa çıkartacak kendi varoluş kaynağımız yaratılış mucizesi tezlerimizi ortaya koymak olmalıdır. Hem kaldı ki bilimsel çalışmalara dayanak teşkil edecek tezler ortaya koyalım ki; bizden sonraki kuşaklar içi boş teorik suni hipotezlere kurban edilmesin. Hele ki günümüzde adından sıkça sözü edilen uzay ve fen bilimleriyle iştigal eden teknofest gençlik adına bunu yapmaya mecburuz da. Zira böylesi teknolojik donanıma haiz gençliğe ne pozitivist bir akım ne evrimci bir akım ne de materyalist bir akım rehber olabilir. Şu iyi bilinmelidir ki; insanın ete kemiğe bürünmesinden hareketle onu sırf maddi varlık olarak görmek evrimcilerin tamda arzuladıkları hayvan mertebesine indirgeyici akla ziyan bir bakış açısıdır. Bu yüzden bizim bakış açımızda yer alan Yüce Allah’ın yarattığı her varlıkta tecelli eden mucize-i rabbaniyeler doğrudan bizim için yaratılış mucizesine olan inancımızı pekiştirmeye yettiği gibi inancımız gereği Âdem (a.s)’den bugüne insanı hep “Allah’ın mukaddes emaneti Eşref-i mahlûkat bir varlık” olarak görmemize de yetmiştir. Evrimciler gibi biz asla ve kat’a insanı maymun gören bir mahlûkat olarak görmedik görmeyiz de Unutmayalım ki insanı hayvan mertebesine ve maddi bir varlığa indirgeyen Darwinizm, Pozitivizm, Materyalizm ve Ateizm taraftarı akımlar Fen bilgisi derslerinde Yaratılış mucizesinden bahsedilmesinin bilime aykırı olduğundan dem vurmaktalar habire. Oysaki bilimin uğraşı alanı olan cemadat, nebatat, hayvanat ve insanat kendi içinde başlı başına birer laboratuvar âlemler olup, bu söz konusu laboratuvar âlemlerinden neye elimizi atsak her bir fiil failine, eser ustasına, sanat sanatkârına nisbetle Yüce Allah’ın Yaratılış mucizesine işaret etmekte. İşte Fen bilgisi derslerine bu yönden bakıldığında Yaratılış mucizesi dediğimizde bilimle hiçbir şekilde tezat teşkil etmeyip tam aksine Allah’ın ilim sıfatının tecellisi bir bilim dalı olduğu görülecektir. Bu nedenledir ki Fen bilgisi derslerinde işlenen her bir konunun Allah’ın yaratılış mucizesine ayna teşkil etmesi hasebiyle Hayy’dan Hu’ya Allah demekten kendimizi alamayız da. Düşünsenize 30 yıl öncesinde kendisi ateist olup ancak 56 yaşına geldiğinde insan DNA’sının şifrelerini çözüp bilim dünyasına adını yazdıran Dr. Francis Collins’in “Laboratuvarda çalışırken Allah’ın varlığını hissettim” haykırışıyla ateizmden yaratılış mucizesi çizgisine gelmesi Allah’ın ilim sıfatının bilim üzerinde tecellisinden maksadımızın ne olduğu noktasında meramımızı açıklık getirmeye yetmiştir. Her ne kadar yaratılış mucizesinin ilk anlarına şahit olmasak da ilk insanın topraktan vücuda geldiğini, kâinatta her var oluşun tesadüfi oluşuma geçit vermeyecek şekilde yaradılış gayesine uygun olarak yaratıldığını biliyor olmamız ve Yüce Allah’ın sıfatlarının yarattıkları üzerinde tecelli ettiğini görüyor olmamız bizim için iman etmemize kâfi sebeptir zaten. Zira Yüce Allah (c.c) “Onları, ilk defa yaratıp inşa eden diriltecektir. O (Allah ki) her türlü yaratmayı hakkıyla bilendir” (Yasin, 79) ayeti celilesi mucibince tıpkı yeryüzü sathını yağmurlarla diriltip envaı türlü bitkilerle Hayy kıldığı (diri, canlı tutup) gibi ilk insanı da topraktan yaratıp ruh üfleyerek hayy kılmıştır. Madem öyle, bize bu noktada Yüce Yaradan’a hamdü senâ eyleyip yaradılış gayemize uygun Hu nefesimizle zikir eyleyerekten anmak düşer. Hayy'dan Hu'ya Yaratılış Mucizesi Selim Gürbüzer KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY) Yayın Tarihi: 07.08.2023 ISBN: 9789754492996 Dil: TÜRKÇE Sayfa Sayısı: 844 Cilt Tipi: Karton Kapak Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı Boyut: 20 x 28 cm https://www.kitapyurdu.com/kitap/hayydan-huya-yaratilis-mucizesi/655974.html&filter_name=selim+gurbuzer

HAYY’DAN HU’YA YARATILIŞ MUCİZESİ


 

HAYY’DAN HU’YA YARATILIŞ MUCİZESİ

                                  Hücreden Allah’a

      Gençlik yıllarımdan bugüne Fen bilimlerine merakım nihayetinde bu kitabı yazmamı da beraberinde getirdi. Öyle ki Liseyi Tabii Bilimler bölümünden, Üniversiteyi Biyoloji bölümünde okuyor olmamın, meslek hayatımı Hematoloji, Mikrobiyoloji, Biyokimya, Deney Hayvanları ve Adli Tıp laboratuarlarında biyolog olarak çalışıyor olmamın,  Ankara Büyük Şehir Belediyesinin Gazi Üniversitesi işbirliği ile açılan Belteks kurslarından birçok dalda edindiğim deneyimlerimin bu eseri ortaya koymamda çok büyük katkısı oldu diyebilirm. Eser incelendiğinde içerik olarak Fen bilimlerine olan bakışımız materyalist ve evrimci dogma bir bakış açısıyla değil tam aksine mutlak ilim sahibi Yüce Allah’ın kullarına yaratılış mucizesi olarak lütfettiği  Düşünen insanlar için nice hikmetler vardır” düsturunca  kaleme alınan bir eser olduğu görülecektir. Aynı zamanda bu eser yıllar öncesinde bir takım internet sitelerinde makale halinde yayınlanmış olan yazılarımın derleyip toparlayaraktan  kitap haline getirilmiş bir eserdir. Madem yıllar öncesinde yayınlanan makaleleri kitap haline getirmiş hali bir eserdir bu, o halde bakalım gençlik yıllarımdan bugüne dek Fen bilimlerine olan merakımı ve tutku heyacanımı nasıl dile getirmişim  hep birlikte bir görmüş olalım.

        Gayret bizden, Tevfik Allah’tandır elbet.

                                                                                                     Selim Gürbüzer

 

İÇİNDEKİLER

Sayfa  No       

     1. BÖLÜM:  CANSIZ SANDIĞIMZ  CEMADAT ÂLEMİ

      Büyük Patlama ve Diriliş………………………………..

      Atom Çekirdeği ………………………………..

      Elementler Dünyası……………………………

      Çift Yaratılış Mucize………………………

      Biyokimya Mucizesi…………………………………

      Dünya Asla Başıboş Değil………………………………..

      Deve Kuşu Yumurtası Ve Dünyamız………………………………..

      Dağlar Dünya Dönüşünün Şahidi……………………………

      Üç Boyutun Dışında Boyut Var mı?………………………………..     

Asli Vatan Cennet Yurdu………………………………..

2. BÖLÜM: GEZEGEN ÂLEMİ

      Güneşimi Kapatmayın………………………………..

      Yıldızlar Âlemi………………………………..

      Gezegen Âlemi………………………………..

      Akşam Sefamız Ay Dede………………………………..

      Denge Alem……………………………………………….

3.BÖLÜM: MOLEKÜLER HÜCRE ÂLEMİ

      Biyogenez Ve Abiyogenez……………………………….

     Hücreden Allah’a………………………………………..

     Hücre İçinde Tekne Turu………………………………….

     Hücre Bölünmesi Varoluş Mucizesidir……………………

     Kanser Hüceleri ve Kansorojin maddeler…………..

     Mikro Nizam-ı Alem………………………………………

     Vücut Şehri………………………………………………..

     Moleküler Biyolojik Alem………………………………….

     Biyomoleküler Nizam-ı Alem………………………………

     Kromozom Dünyası…………………………………………

      Kromozom Yapılarında Nükseden Anomali oluşumler…………………………………

     4. BÖLÜM:  GENETİK ÂLEM

      Genetik Mucize…………………………………

      Döllenme Basit Bir Hadise mi?.............................

      Anne Karnında Vuku Bulan Dönüşümler……………………

      Genetik Mutasyonlar Ve Evrim………………………..

      Mutasyonlardan Medet Ummak………………………..

      Genetik Kod Dünyamız…………………

      Popülasyon Genetiği ve Evrim……………………………

      Protein Sentezi Ve Evrim Senaryoları…………………………

      Genler Arasındaki Mucizevi Etkileşimler…………………

      Eşeye Bağlı Kalıtım Mucizesi………………………………..

      Mendel Kanunları Ve Evrim……………………………………

       5. BÖLÜM:  HÜCRENİN İDARİ AMİRİ DNA’YA BAKIŞ

       Adli Tıp’ta DNA’nın Önemi………………………………

       DNA Mucizesi…………………………………………….

       Ölüm Katılığı……………………………………………….

       DNA İle Birlikte Hayy’dan Gelir Hu’ya Gideriz………………

       DNA’nın Şifre Kodları……………………………………….

       Minaremiz DNA………………………………

       RNA Mucizesi………………………………

       6. BÖLÜM:  VÜCUT SİSTEMLERİMİZ

       Enzim Dünyası………………………………………

       Hayat Kaynağımız  Hormonal Sistem……………………….

       Biyolojik Eczacılarımız…………………………………..

       Göz  Aydınlık Pencerimizdir……………………………….

       Kalp Sistemi Mucizesi…………………………………….

       Kalp Bilgi Üreten Sistem mi?....................................

       Kan Dolaşım Sistemi Mucizesi……………………………..

       Kan Demek Can Demek……………………………………

       Kan Grubu Genetiği……………………………………….

       Lenf Sistemi  Mucizesi……………………………………..

      Doku Mucizesi…………………………………………….

      Kas Sistemi Mucizesi……………………………………….

      Deri Mucizesi…………………………………………

      Mimari İskelet Yapımız…………………………………

      Kemik Sistemi Mucizesi………………………………….

      İşitme Sistemi Mucizesi…………………………………

      Solunum Mucizesi………………………………….

      Ses Sistemi Mucizesi………………………………….

      Beyin Dağarcığımız…………………………………….

      Sinir Sistemi Mucizesi…………………………………..

      Hallüsinojenler…………………………………………….

      Burun ve Koku Alma Sistemi  Mucizesi…………………..

      Boşaltım Sistemi Mucizesi………………………..

      7. BÖLÜM:  HAYVANLAR ALEMİ

      Hayvanlar Aleminden Kesitler………………………..

     8. BÖLÜM:BİTKİLER ALEMİ

     Her Nefes Sıhhat Oksijen Mucizesi……………………..

     Bitki Embriyosu……………………………..

     Bitki Embriyosu Ve Meyve………………….

     Bitki Hayatı…………………….

     Bitki Hayatı Ve Yapraklar………………..

     Bitki Hayatı ve Fotosentez.. …………………………………

     Bitki Hayatına Yön Veren Döngüler……………….

     Bitki Ekolojisi………………………………… 

9. BÖLÜM: TOPRAK ANA, SU VE ENERJİ DÜNYAMIZ

      İnsan Topraktan mı Yaratıldı? ………………………………..

Toprak Ana……………………………….

      Su Ab-ı Hayattır……………………………………

      DNA’ya Dirlik Veren Su mu?……………………………………………….

      Kıvrım Kıvrım Akan Sulardadır Bereket…………………………………………… 

      Vira Bismillah Diyerek Maviye Gönül Verdiğimiz Deryalar…………………………   

      Enerji Mucizesi………………………….

     Aman Petrol Canım Petrol …………………………………………..

     Tabiatta Olan Biteni Nasıl Okumalı?.......................................................

      Isı ve İklim Mucizesi……………………………………………

Işık Mucizesi………………………..

Ekoloji Mucizesi……………………………..

Eko Sistem……………………………………….

      10. BÖLÜM: BİLİM DÜNYASI

     Dünyaya Yön verenler ..………………………………………

     Kaptan Cousteau……………………………………………….

     Sinema Dünyamız Ve Kamera Teknikleri……………………….

 KAPAK YAZISI;

        Bir kısım bilim adamları ateizmin etkisi altında kalarak yaratılan her varlığı tesadüfi bir eser olarak görüp iki yüzyılı aşkındır pozitivist felsefi davası gütmekteler maalesef. Güya ellerine tutuşturulmuş içi boş pozitivist felsefi reçetelerle insanların yaratılış mucizesine olan inancını sarsıp inkâr noktasına getireceklerini sanıyorlar. Oysaki her şeyden önce sınırlarına hayallerin bile yetişemeyeceği uçsuz bucaksız bir âlemde yaşıyoruz. Dolayısıyla böylesi uçsuz bucaksız bir âlem içerisinde yaratılış mucizesini insanların nazari dikkatinden göz ardı edilip inkâr etme noktasına nasıl getirilebilir ki? Düşünsenize içinde konumlandığımız samanyolu galaksisi bile yüz milyar rakamlı gibi bir sayıya tekabül ederken en az bunun iki misli kadarda galaksi âlemin hudutları içerisinde aydınlık güneşimiz gibi iki yüz milyar rakamlı bir sayıda yıldızlar topluluğunun varlığı söz konusudur. Şimdi gel de sınırlarına insan hayallerinin yetişemeyeceği böylesi mükemmel varoluş ve yaratılış mucizesi karşısında ne mümkün ki görmezden gelinip inkâr ediniversin. Bir kere her şeyden önce insan olarak bizatihi kendi ruhi ve bedeni varlığımız küçük bir âlemdir, hatta bu noktada insan için büyük âlem diyen âlimlerde var. Her ne kadar pozitivist felsefi akımlara kapılan bir kısım aklı evvel bilim adamları yoktan varoluşu inkâr etseler de bu hususta Elmalı Hamdi Yazır’ın “Ma’dûmun kendi kendine vücuda gelmesi, zâtî yok olanın bizatihi var olması imkânsızdır”  anlamında dile getirdiği; olmayan bir şey kendiliğinden var olamayacağı gibi hiçbir şeyde kendi kendine ademden vücut (yokluktan varlığa) bulamaz gerçeğini değiştiremeyecektir.

       Evet, dile getirilen bu ifadede yokluk ademi temsil eden bir kavram olarak anlam kazanırken, varlıkta vücudu temsil eden bir kavram olarak anlam kazanmakta. Dolayısıyla Sezai Karakoç’un “Yoktan da vardan da öte bir vardır, Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır” şiirinde yerini bulan ilahi mucizenin üzerine söz söyleme cüretinde bulunmaya yeltenen bir takım pozitivist, felsefi ve materyalist akımların ileri sürdükleri afaki hipotezler bilimsel çalışmalara asla kaynak teşkil edecek tezler olmayacaktır. Baksanıza adamlar yüzlerine taktıkları ‘Pozitivist Bilim’ maskesi altında sinsice önümüze koydukları yaratılışı inkâr eden içi boş suni reçetelerle insanları ruh köklerinden uzaklaştırıp maddenin kölesi yapma peşindelerdir. Her ne kadar etiketleri ve rozetleri cüsselerinden büyük bu tip sözde bilim adamlarının ikide bir ruh köklerimizle oynamaları canımızı sıksa da yine de oturup başımıza karalar bağlamak yerine asıl bu noktada bize düşen onların kirli emellerini boşa çıkartacak kendi varoluş kaynağımız yaratılış mucizesi tezlerimizi ortaya koymak olmalıdır. Hem kaldı ki bilimsel çalışmalara dayanak teşkil edecek tezler ortaya koyalım ki; bizden sonraki kuşaklar içi boş teorik suni hipotezlere kurban edilmesin.  Hele ki günümüzde adından sıkça sözü edilen uzay ve fen bilimleriyle iştigal eden teknofest gençlik adına bunu yapmaya mecburuz da. Zira böylesi teknolojik donanıma haiz gençliğe ne pozitivist bir akım ne evrimci bir akım ne de materyalist bir akım rehber olabilir. Şu iyi bilinmelidir ki; insanın ete kemiğe bürünmesinden hareketle onu sırf maddi varlık olarak görmek evrimcilerin tamda arzuladıkları hayvan mertebesine indirgeyici akla ziyan bir bakış açısıdır. Bu yüzden bizim bakış açımızda yer alan Yüce Allah’ın yarattığı her varlıkta tecelli eden mucize-i rabbaniyeler doğrudan bizim için yaratılış mucizesine olan inancımızı pekiştirmeye yettiği gibi inancımız gereği Âdem (a.s)’den bugüne insanı hep “Allah’ın mukaddes emaneti Eşref-i mahlûkat bir varlık”  olarak görmemize de yetmiştir.  Evrimciler gibi biz asla ve kat’a insanı maymun gören bir mahlûkat olarak görmedik görmeyiz de

        Unutmayalım ki insanı hayvan mertebesine ve maddi bir varlığa indirgeyen Darwinizm, Pozitivizm, Materyalizm ve Ateizm taraftarı akımlar Fen bilgisi derslerinde Yaratılış mucizesinden bahsedilmesinin bilime aykırı olduğundan dem vurmaktalar habire. Oysaki bilimin uğraşı alanı olan cemadat,  nebatat, hayvanat ve insanat kendi içinde başlı başına birer laboratuvar âlemler olup, bu söz konusu laboratuvar âlemlerinden neye elimizi atsak her bir fiil failine, eser ustasına, sanat sanatkârına nisbetle Yüce Allah’ın Yaratılış mucizesine işaret etmekte. İşte Fen bilgisi derslerine bu yönden bakıldığında Yaratılış mucizesi dediğimizde bilimle hiçbir şekilde tezat teşkil etmeyip tam aksine Allah’ın ilim sıfatının tecellisi bir bilim dalı olduğu görülecektir. Bu nedenledir ki Fen bilgisi derslerinde işlenen her bir konunun Allah’ın yaratılış mucizesine ayna teşkil etmesi hasebiyle Hayy’dan Hu’ya Allah demekten kendimizi alamayız da. Düşünsenize 30 yıl öncesinde kendisi ateist olup ancak 56 yaşına geldiğinde insan DNA’sının şifrelerini çözüp bilim dünyasına adını yazdıran Dr. Francis Collins’in “Laboratuvarda çalışırken Allah’ın varlığını hissettim” haykırışıyla ateizmden yaratılış mucizesi çizgisine gelmesi Allah’ın ilim sıfatının bilim üzerinde tecellisinden maksadımızın ne olduğu noktasında meramımızı açıklık getirmeye yetmiştir. Her ne kadar yaratılış mucizesinin ilk anlarına şahit olmasak da ilk insanın topraktan vücuda geldiğini, kâinatta her var oluşun tesadüfi oluşuma geçit vermeyecek şekilde yaradılış gayesine uygun olarak yaratıldığını biliyor olmamız ve Yüce Allah’ın sıfatlarının yarattıkları üzerinde tecelli ettiğini görüyor olmamız bizim için iman etmemize kâfi sebeptir zaten. Zira Yüce Allah (c.c)  “Onları, ilk defa yaratıp inşa eden diriltecektir. O (Allah ki) her türlü yaratmayı hakkıyla bilendir” (Yasin, 79) ayeti celilesi mucibince tıpkı yeryüzü sathını yağmurlarla diriltip envaı türlü bitkilerle Hayy kıldığı (diri, canlı tutup)  gibi ilk insanı da topraktan yaratıp ruh üfleyerek hayy kılmıştır. Madem öyle, bize bu noktada Yüce Yaradan’a hamdü senâ eyleyip yaradılış gayemize uygun Hu nefesimizle zikir eyleyerekten anmak düşer.

           Bu eser benim Lisede Tabii Bilimler sınıfında  Fen bilimleri alanında yetişmemde büyük pay sahibi olan rahmetli Biyoloji Hocam Erol Kılıç, hakeza üniversitede  yetişmemde pay sahibi Prof Dr. Kemal Solak, Prof. Dr. Mustafa Kuru, Prof. Dr. Adem Tatlı, Prof. Dr. İsmet Hasnekoğlu, Prof. Dr. Zekeriya Altuner Hocalarımın  aziz hatıralarına ithaf olunur.

Hayy'dan Hu'ya Yaratılış Mucizesi

Yayın Tarihi:07.08.2023ISBN:9789754492996Dil:TÜRKÇESayfa Sayısı:844Cilt Tipi:Karton KapakKağıt Cinsi:Kitap KağıdıBoyut:20 x 28 cm
https://www.kitapyurdu.com/kitap/hayydan-huya-yaratilis-mucizesi/655974.html&filter_name=selim+gurbuzer